yumuşamak

yumuşamak
в разн. знач. смягча́ться

hafifçe yumuşamış bir sesle — слегка́ подобре́вшим го́лосом


Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Смотреть что такое "yumuşamak" в других словарях:

  • yumuşamak — nsz 1) Sertliği kalmamak, yumuşak duruma gelmek 2) mec. Öfkesi, kızgınlığı, inadı geçmek Kurt hoca şimdi yumuşamış, el pençe divan duruyordu. Ö. Seyfettin 3) dbl. Sert ünsüz, yumuşak ünsüz durumuna gelmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yumşamak — yumuşamak, I, 110, 441; III, 306, 320 …   Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini

  • bılkımak — nsz, hlk. Bozulmak, yumuşamak, zedelenmek, erimek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çözülmek — nsz 1) Çözme işine konu olmak Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri / Atlarımız çözüldü girdik handan içeri. F. N. Çamlıbel 2) Gevşeyip yumuşamak, erimeye başlamak 3) mec. Birliğini, beraberliğini yitirmek, dağılmak, parçalanmak 4) mec.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • damaksıllaşmak — nsz, dbl. Bir kelimede art damaktan çıkan bir ünsüz veya kalın bir ünlü ön damağa kayıp yumuşamak ve incelmek: Yana > yine, alma > elma gibi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • eprimek — nsz, hlk. 1) Bozulmak, ekşiyip çürümek 2) Yemiş dura dura olgunlaşmak, yumuşamak 3) Erimek Piyanonun solmuş ve eprimiş mor kadifeden şamdanlıkları vardı. A. Kulin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gevşemek — nsz 1) Sertlik ve gerginliği bozulmak Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti. A. Gündüz 2) Çözülmek Boynuna dolanan kolları gevşedi. 3) mec. Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor. A. İlhan 4) argo Sevmek,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kadifeleşmek — nsz Yumuşamak, samimi olmak, içtenleşmek Gözlerinde kadifeleşen bir şefkatle yüzüme bakıyordu. Y. Z. Ortaç …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pelteleşmek — nsz 1) Pelte kıvamını almak 2) mec. Çok yorulmak Çok yoruluyorlardı elbet, gövdeleri pelteleşiyordu, kıpırdayacak hâlleri kalmıyordu. M. Uyguner 3) mec. Donuklaşmak, yumuşamak, ağırlaşmak Tramvay çanları bile sertliklerini kaybederek pelteleşmiş… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yumuşaklaşmak — nsz Yumuşak bir duruma gelmek, yumuşamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yumuşama — is. 1) Yumuşamak işi Yüzünde belli belirsiz bir yumuşama vardı. Y. Z. Ortaç 2) Dünyada soğuk savaş döneminden sonra stratejik silahların geliştirilmesiyle başlayan siyasal gerginliğin ortadan kaldırılması siyaseti, detant 3) dbl. Ötümsüz… …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»